Gece Yeme Bozukluğu Sendromu

Gece yeme sendromu ilk kez 1955 yılında Stunkard ve arkadaşları tarafından obezitenin sebeplerinden biri olarak tanımlanmıştır. Daha sonraki çalışmalarda gece yeme sendromunun sadece obez bireylerde görülmediği saptanmıştır.

Gece yeme sendromu (GYS), gıda alımının günün sonuna doğru kaydırıldığı, uykuyu bozan *sirkadiyen bir ritim bozukluğudur.

Gece yeme sendromu tam olarak, akşam yemeğinden sonra günlük alınan kalorinin %50’sinin geç saatlerde alınması ve bunun haftada en az üç gün, üç gece uykudan uyanarak yapılmasıyla ortaya çıkar. Kişi bunu uykudan uyanıp yapıyorsa ve üç ay boyunca tekrarlıyorsa gece yeme sendromundan şüphelenmek gerekir. Gece yemelerinde daha çok, kişiye haz veren yağlı ve şekerli yani kan şekerini hızla yükselten gıdalar tüketilir.

Sebepleri arasında psikiyatrik hastalıklar, hormonal nedenler, uyku düzensizliği bulunabilir.

Akşam saatleri günün en hareketsiz olunan artık metabolizmanın da yavaşladığı zaman dilimidir. Bu saatlerde fazla yemek, gün içinde hiçbir şey yemeseniz dahi kilo alımına neden olur. Gece yeme sendromu sırasında hedef, öncelikli olarak gün içindeki beslenme planını dengeye sokmak olmalıdır.

Kilolu bireylerde zayıf bireylere nazaran daha sık görüldüğü tespit edilen gece yeme bozukluğu sendromunu kontrol altında tutmak için hareket etmek önemlidir. Düzenli hareket, gece yeme bozukluğu sendromunu yaşayan bireylerde hem psikolojik hem fiziki açıdan önem arz etmektedir. Uzmanlar yapılan yarım saatlik bir yürüyüşün bile etkisinin büyük olduğunu ve kan şekerinin dengede tutulması için gerekli olduğunun altını çizmektedir. Ayrıca psikolojik açıdan güçlü bir tetikleyici olan stresten uzak durulmalıdır.

Kendinizde gece yeme sendromu gibi bir rahatsızlık olduğunu düşünmeniz halinde tedavi yöntemleri için lütfen doktorunuza başvurunuz.

 

*Sirkadiyen ritim bozukluğu: Günün 24 saatte bir tekrarlanan doğal uyku-uyanıklık döngüsüdür.